Salınım…
Her şeyin bir var oluşsal nedeni vardır
Doğası ve kimyası gereği hizmet ettiği bir amacı vardır.
Bu bazen şuracıkta bilinen veya görünendir
Bazense gizlenmiş bulunmak için bekleyendir.
Varlıklar kendilerine çok güvenir
Essiz olduğunu zanneder, anlamlar yükler.
Öyle ki gün gelir yaratıcının yerine koyar kendini
Ya sonra yarattığından korkar, kendine tehdit sanır.
Yaşam oysa basit bir denklem üzerine kuruludur
Var olur, yaşar ve yok olur.
Yani yeni bir denklem için evrimleşir
Ya sonra dediğini duyar gibiyim…
Senin için koca bir mana sal süreçtir yaşamak
Yıldızlardan baktığında bir saniye
Karadelikleri geçtiğinde ise;
Tekâmül gereği sıfırdan başlamaktır.
An salınır,
An olmuş, olan ve olacakların tümünü temsil eder
Bir sahnenin seyredene verdiği duygu gibi
Film bittiğinde sana kalan,
O anın sana hizmet ettiğini, yalın olarak hissetmek.
Durağan enerji ancak salınım imkânı olduğunda devinir
Karanlık madde de ancak bir “Bing Bang” anını bekler
Oysa her şey zaten özünde vardır,
Göremediğin binlerce bilinmez, senin onu anlamanı bekler
Sen göremediğin için yok sayılmaz…
Işık gizemi ortaya çıkarır derler
Işıkta bir zemine ihtiyaç duyar oysa
Sonlu bir zemin arar en alasından, vurur ve döner
Lakin “EVRİMLEŞENİN” salınımını bilmediğinden yok sayar.
Oysa gözünün önünde oracıkta durur ve bekler “DÜŞÜN SAHİBİNİ”.
Mehmet Aydemir 29.07.2023 saat 13:31 bir Coffe Coffee’s Kösesi.