Özleş an ile…
İnsanların hayatında olmalı diyorlardı,
“pişmanlık duyduğu şeyler…”
“Yok; diye haykırıyordu içimdeki çocuk,
Pişmanlık; banal bir his”
“Kaçırdıkların var diyordu…
Denk düşmeyip,
Teyit geçtiklerin var; diyordu”
Evet;
Duygusuna nüfus edemediklerim,
Acısını hissetmediklerim,
Dalıp giden bakışların manasını yakalayamadıklarım var.
Zaman tek bir an’dan ibaret,
Yaşadıklarım bir yelpazenin perdeleri,
Anda üst üste kıvrılmış; dokun
Yanılsamalar,
Algılanandan ötesi var…
Işık eğer vurduğu rengi yansıtıyorsa,
Son sınır dediğimiz siyah, karanlık madde
Binbang ışığın yayılması ise,
Karanlık madde saydam ise içinde yaşadığımız,
Anne karnı kadar soft ise,
Bir düşün ve dokun yaşama…
Doğuş ölüme kardeş,
Umut varlık ise,
Yokoluş aslında öze dönüş,
Tekâmül dediğimiz zamanın andaki devinimi,
Kısalan veya uzayan bir şey yok,
Dün ve gelecekte,
An;
O denli yüce ki;
Dokun…
Sana sunabilecekleri,
Senin isteyebileceklerinden daha büyük,
Sınırsızlığı ölçemeyip, ardına sığındığın gibi,
Ama dokuna bilirsin;
Öze dönmüş gibi… Mehmet Aydemir 20.02.2020 saat: 20:01