Giriş:
Günümüzde giderek daha fazla insan, giderek daha kolayca kendini (Düş ve Düşüncelerini) filmlerle ifade etmektedir. İnsanlar, kendilerini flmlerle ifade edebiliyorlarsa filmler vasıtasıyla bir iletişim kuruluyor demektir.
Bu iletişimin de bir göndericisi, kanalı, mesajı ve alımlayıcısı bulunmaktadır. Sinemasal iletişimizde mesaj, hem görüntüde, hem devinimde, hem anlatıda, hem kurguda, hem de yan anlamsal düzlemde kodlanmıştır. Bu kod ve kuralların araştırılmasının bir yolu filmlere bakmak iken, başka bir yolu da bu kodları çözümleyen, kuralları yorumlayan seyircilere bakmaktır.
12 ÖFKELİ ADAM
12 Öfkeli Adam, cinayetle suçlanan bir genç ile ilgili karar vermekle yükümlü 12 jüri üyesinin karar verme sürecini konu ediyor. Latin Amerikalı bir genç adam, babasını öldürdüğü gerekçesiyle cinayetle suçlanır. Sanığın kaybettiğini söylediği bir bıçak ise cinayetin işlendiği odada bulunmuştur, gencin mahkemeye sunduğu savunma zayıftır ve olan biteni duyduklarını söyleyen pek çok tanık vardır. Sanık suçlu bulunduğu taktirde idama mahkum edilecektir.Jüri sonuçları pek de şaşırtıcı değildir: 12 jüri üyesinden sadece sekiz numaralı jüri üyesi Davis 'suçsuz' hükmü yönünde oy vermiştir. Davis’in jüri üyelerini ikna etmeye çalışması esnasında her jüri üyesinin 'suçlu' kararı vermesinin arkasında ise, aralarında yabancı düşmanlığı, kanuna aşırı güven, çoğunluğa uyma, geçmişle hesaplaşma gibi farklı kişisel sebepler olduğu ortaya çıkacaktır.
LOCKE
Bir yapı şirketinde yönetici olan ve başarılı bir kariyere sahip olan Ivan Locke, iki çocuğu ve karısıyla birlikte sorunsuz bir hayat sürmektedir. Bu gidişat aldığı bir haberle son bulur. Arabasıyla çıktığı yolda kendini, hayatını ve sahip olduğu her şeyi sorgulamasına yol açan bu haberin ağırlığıyla mücadele ederken bir yandan da işiyle ilgili bir krizle uğraşmaktadır. Şirketi oldukça zarara sokabilecek bu krizi soğukkanlılıkla çözmeye çalışır. Ama yalın ve basit çözümler ve hiç kaybetmediği süküneti karşı tarafı sakinleştirmeye yetmez. Ivan Locke o telefon konuşması sırasında kariyerinin ve hayatının en zorlu sınavıyla karşı karşıya gelir. Arabasının içinde, kısa bir süre içerisinde gerçekleşecek olan felaketi durdurmak için zamana karşı koyma mücadelesi başlar. Öte yandan da tek başına çıktığı yolculukta kendi geçmişiyle de bir hesaplaşma içine girer. Tom Hardy'nin başrolünde yer aldığı film tek mekanda, Ivan Locke karakterinin arabasında geçiyor. Bu iddialı yapımın yönetmen koltuğu ise Hummingbird filmiyle ilk yönetmenlik deneyimini gerçekleştiren senarist Steven Knight bulunuyor.
8 SANİYE
Esra çocukluğundan bu yana sıra dışı rüyalar gören ve gördüğü rüyaların gerçekleşmesi nedeniyle dehşete kapılan bir genç kadındır. Hedefi ise çocukluğundan itibaren kendine rüyalarında eşlik eden ve yol gösteren gizemli adamı bulabilmektir. Esra maruz kaldığı her baskıya karşın elinden geleni yapıp çocukluk korkularından kurtulmaya, özgürlüğünü kazanarak hayatla barışmaya çalışacaktır. Filmin yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak üstlenirken senaryoda Esra İnal ve Nuran Evren Şit'in imzası bulunuyor. Filmin başrolünde yer alan Esra İnal'a oyuncu kadrosunda Fırat Çelik, Fahri Yardım, Mehmet Kurtuluş, Salih Kalyon gibi isimler eşlik ediyor.
Kurak Günler
Linç kültürü, homofobisi, manipülasyonu, şiddete açlığı ve karanlığıyla bir Türkiye maketi: Yanıklar Kasabası. Emin Alper ile Kurak Günler’i ve Bakanlığın geri çektiği desteğini konuştuk.
MAR ADENTRO
Ötenazi meselesini en derinlikli işleyen yapımlardan biri olan İçimdeki Deniz'de gösterdiği performans ile Javier Bardem destan yazıyor. Filmde, Ramon Sampedro’nun 30 yıldır yatağa bağlı yaşamı, dokunaklı bir dille sinemaya aktarılmış. 30 yıldır bir yatakta geçen trajik bir hayat... Gençliğinde geçirdiği bir kazadan sonra hayatla tek ilişkisi deniz manzaralı penceresidir. Hayatına iki kadın girer: Avukat Julia ve köylü kızı Rosa. Bu iki kadından biri, boynundan aşağısı felçli adama hayatın anlamını tattırır ve onun "kurtuluşunu" sağlar..