Ben seni özgürleştiğim, gün kaybettim…
Dört duvar konuşmaz derler,
Yanılıyorlar…
Hapislik kişiyi pekiştirir, olgunlaştırır deler,
Aldanıyorlar…
Esirlikten kurtulduğum gün,
Yeni hayatımın günü, aldığım o kitap…
İçindeki satırlarından biri,
Beni yeni bir hapisliğe itiyordu…
Yazar dahil,
Hatta okuyan sen,
Okuyacaklarından hiçbiri,
Benim okuduğumda ulaştığım; o yeni his ve hapisliği anlayamaz…
Kulağıma değil,
Zihnime hiç değil,
Aklıma kazındı diyorum…
On yedimdeki yıllarım geçiyor gözlerimden,
O an; senin kokun değdi burnuma…
Şimdi oturmak vardı ulu ceviz ağacının gölgesinde,
Yenilmek vardı özlemine…
Evet,
Ben bugün kurtuldum belki,
Yeni bir nefes çekmek içine, umuttur…
Yarınlar için bir vaat,
Beklentilerin eşiğinden geçiştir…
Yeni hayatımın ilk günü, aldığım o kitap
İçindeki satırlarından biri,
Beni senden; aldıkları anı hatırlatıyordu…
Hapiste geçen otuz yıl,
Bir ömür, normal bir hayatın yarısı
Göğüş’ümde bir darılttı,
Bir karabasan çöktü üstüme,
Bir tereddüt en acımasızından,
Benden seni alıyordu…
Ben seni hayallerimde değil,
Hapislik süresinde hiç değil,
Nefes aldığım hırçın delilik günlerimde de değil,
Kitabı delen O; dom dom kurşunun görgüme değdiği anda değil,
Ben tam da bugün özgürleştiğim gün,
“Nereye gidiyorsun ey sevgili; yârin bekler seni…”
Satırını okurken, beklediğimi bildiğim son mektubun cebimde
Gözlerine bakıp elveda diyemediğim için,
Kahrımdan;
Bir anlık gaflet ve hüzünden okurken o satırı,
Kendimi ölümün odasına haps edip gitmek,
İlk defa canım acıdı;
Af et ey sevgili, senden öte kendime sözümü tutamadığımdan…
Mehmet AYDEMİR 25.04.2021 SAAT: 16:00 Oruç ARUOBA’NIN ardından…