Masa Akademi

Mehmet Aydemir

Masa Akademi olarak faaliyetlerimize 2021 yılında, Antalya’da merkez ofisimizde başladık. M.A.S.A Akademi akrostiş bir ismimden oluşmaktadır. Bu MASA’NIN etrafında ilk etapta 7.kişilik bir ekip ile başlamak istedik. İkinci olarak bu Masa’nın etrafına 13.kişilik bir ekip kurmayı planlıyoruz. Bu boş 6 sandalyeleri kim oturacak sorusu: Her alanda kendine güvenen, özgür, yenilikçi, amaçı gelecekte FARK YARATMAK isteyen bireyler olacak… Hayattan kazandığınız ve sizce; benim gibi ”Mehmet AYDEMİR”, kendim için dediğim gibi “MAYDEMİRCE” Felsefesi olup bunu haykırmak isteyenlerin olacak… Bu içsel yolculuğumuzda bizlere yol göterecek olan ruhsal rehber olark belirlediğimiz tek kural “Sınırsız Hiçlik”tir. Bu masada bende olmalıyım; demek isteyen tüm idealist yüreklere diyebileceğim. “DAHA NEYİ BEKLİYORSUN”. Bir saldalye çek…

Yazardan yazara…

….. Genelde önce bir düş düşer zihnine Sonra yavaştan bir mana arayısı başlar. Bazen silik ve ytiktirler, Bazen bir savaşcıdan öte kahraman, Fakat amaçları göge uzanmaktır. Tohum misali filiz olurlar Sonra vucut bulurlar En sonunda bir “AD” alır; Bir bülbül misali şakırlar… Uzayan gecenin ilk gün ışığında… Mehmet Aydemir 03.01.2024 yılın ilk şiiri. Yazardan yazara.

Yazardan yazara… Read More »

Diğer yarım…

Diğer yarım… Hep bir anlam verme telaşı Hep bir arayışlar sincilesi, öyle ki sonu olmayan Bitmek bilmeyen duygular denizinin, garip balığı Aranıyor… Ne aradığı bilmeden Aranıyor… YALNIZ kalamadığından Aranıyor… UMUT var diye. Yanlızlık aslında bir aynadır kişiye Yanlızlık aslında en önemli domino taşı Yokluğunda kişinin uçuşup dağıldığı Varlığında dahi; sıralanıp bir sonrakini merak ettiği. Hep

Diğer yarım… Read More »

Organize İşler Bunlar…

Organize İşler Bunlar… Hangi yasa koruyabilir ki; arkası olmayan garibanı Rüzgâr esiyor, vicdansızdan yana Ayarlanmış bir kere en başından, en acımasızca Nifak tohumlarını ekmişler, kardeşi kırdırmışlar kardeşe Tüme varan, bir organize… Demir zincirlere gerek yok, beyinlere işlemişler İnanç’ın arkasına saklanarak, gencecik fidanlara silah vermişler Nam vaat etmişler, oysa kan bulaşmış yüreklerine Kana kan derler… Organize

Organize İşler Bunlar… Read More »

İnsan…

İnsan… Her şeyin bir özü vardır derlerdi Doğrudur belki? Belki de değil! Öyleyse her duygu ve düşüncede essiz ve nadir, sahibi gibi… Mutluluğun ve mutsuzluğun özü ne be usta? Onlarda silik midir yoksa Değildir neden mi! Onlarda hissedilecek bir yürek arar Orada dem vurur, orda evrimleşirler… Mutsuzluktan mutluluk doğmaz Ne dalından başka bir şey yetişir

İnsan… Read More »

Güvenmek…

Güvenmek… İki ucu boklu değnek; Bazen sevdiğinden Bazen de sevmek istediğinden Bazen bir sonraki adım güvenmektir. Ama işte fani dünya çıkar meselesi Yeterince verici değilsen değersizsindir Gün gelir, Kaf dağına çıkarırlar Gün gelir, yerin dibine sokarlar. Oysa her hesabın bir gölgesi olur Bazen silik Bazense rüzgârı alır ardına; Öyle bir eser ki gölgesi aranır olur.

Güvenmek… Read More »

Bir senaryodan arta kalanlar…

Bir senaryodan arta kalanlar… Tuğçe’nin çocukluktan kalan, bu saf sevgi açlığı Hazel’in kendi ruh eşini bulma çabası Mazhar’ın anlaşılamamak korkusu Eylem aradığı o kayıp diyar ve beyaz atlı prensi Ecrin bir Kardelen kadar yalnız, bürünmüş Eylül kimliğine Ya ben sınırsız hiçliğin deviniminde, kendim ile baş başa Yarının geleceği ümidiyle yaşıyoruz. Bilmediğimizden. Mehmet aydemir 20.08.2023 saat:12:01

Bir senaryodan arta kalanlar… Read More »

Salınım…

Salınım… Her şeyin bir var oluşsal nedeni vardır Doğası ve kimyası gereği hizmet ettiği bir amacı vardır. Bu bazen şuracıkta bilinen veya görünendir Bazense gizlenmiş bulunmak için bekleyendir. Varlıklar kendilerine çok güvenir Essiz olduğunu zanneder, anlamlar yükler. Öyle ki gün gelir yaratıcının yerine koyar kendini Ya sonra yarattığından korkar, kendine tehdit sanır. Yaşam oysa basit

Salınım… Read More »

Vakit…

Vakit… Vakit, o vakit derler; O vakit geldiğinde Sevgiler ve aşklar Günyüzü görür Başaklar boy verir derler… Vakit, dediğin bir andır; Zaman bükülür üst üste, İç içe geçer Biz bu eyleme geçmiş ve gelecek deriz Ya varsındır ya da yoksundur… Vakit, derinlik içerir Nice mana ve anlamları alır koynuna İhtimaller denizi gibidir Binlerce olasılıklar taşır

Vakit… Read More »

Bir nefeslik andır yaşam…

Bir nefeslik andır yaşam… Koca koca sonu gelmeyen döngüler Gizem ve manalar takılır peşine olur sana, tekâmül Oysa hepsi bir sonlu anın gölgesinde                 Bir nefeslik yaşamlar… Sevinçlerimiz, seçtiklerimiz seçenekler var Yetinmeyip arkasına takıldığımız sorular Oysa hepsi sonlu anın gölgesinde Bir nefeslik yaşamlar… Az önce de kalan neyse, oracıkta Yarattığını zannettiklerin Zamana sığdırdığını sandıkların Tüketmekle

Bir nefeslik andır yaşam… Read More »

Gizem kapısı…

Gizem kapısı… AN, çoğuna göre kısa bir süre Göz kapayıp açınca değişen Beş duyumuzla algıladığımız gerçek Ne kadar önemli olabilir ki dediğimiz… Geçmiş zaman, kimine göre anlamsız Kimine göre ise; Koca yaşanmışlıklar Hüsran ve sevinçlerin biriktiği zaman kumbarası Seni sen yapan o EGO, yani benlik dediğin KİŞİLİK… Gelecek zaman, kimine göre çok düşünülmesi gereken Hazırlık

Gizem kapısı… Read More »

Esrarengiz duygular…

Esrarengiz duygular… Bazen uzar gider konu kendi içinde Bazense kayıp veya yitiktiler, aranırlar Devinimin gereği olsa gerek hiçbir şey Anda aynı kalmıyor… Sürekli bir hareket etme hali Sürekli bir yetişme durumu Duruyorken bile düşüncede değişmek Yaratımın ta kendisi, ilk oluş hali Anda aynı kalmıyor… Hissettim dediğinde geçmiştir zaman Anladım, uyguladım ve hatta yaşadım derken de

Esrarengiz duygular… Read More »

İdrak…

İdrak… Her şey bir tekâmülün parçası Ya döngünün içindesindir ve varsındır Ya dışındasındır ki; o an Adın okunmaz, varlığın sorgulanmaz… İdrak öyle bir makam, mevki hatta andır ki Artık hiçbir şey bir saniye öncesi gibi olamaz… Gerçek nedir ki? Gerçeklik nedir ki? Hatta gerçekleşen neydi ki? Koca manalar, derin derin anlamlar ve ufuklar dersin… İdrak

İdrak… Read More »

Her Şey Evrimleşir…

Her Şey Evrimleşir… Koynuma aldığım tutkular Uykumda beni ışıtan, o aşk Uyandığımda beni benden alan hayali kokun Her şey günde kalan zamanın esiri… Bugüne dair ne varsa bizden Bizden derken ki paylaşımın, o muhteşem sihri Yanıyor şimdi… Ateş yanar Küller karışır havanın devinimine Sonra nihayetinde teslim olur aslına Toprak anadır, sarar sarmalar her şeyi… Bugüne

Her Şey Evrimleşir… Read More »

Heyecan…

Heyecan… Yaşam için tetikleyici unsurdur derler Oysa aynı şeyi zamanda söyler Hatta ruh diye tabir ettiğimiz duygularımız da öyle… İhtiyaç duyduğu hormon Adrenalin İlaveten Serotonin ve Dopamin ister İstemekle kalmaz depolar… Varoluşun ana temelini oluşturur Hücreleri sürekli canlı tutar ve onarır Bir anlama geleceğin mimarıdır… Heyecansız bir hayat Anlamsız eyleme benzer Tuzsuz yemek Şekersiz tatlı

Heyecan… Read More »

Celladına âşık olmuşsa bir millet…

Celladına âşık olmuşsa bir millet… Anlayamadığım şey seçim bir tercihtir Yargılanamaz. Kazananı ve kaybedeni olsa da,  sonunda Hükümet oluşur yönetir. Yıllar geçer onunda hakkı lığını Günyüzü gösterir. Hep derim! Celladına âşık olmuşsa bir millet Gerisi teferruattır. En acı ve tatlıyı hissedecek Dibine kadar örselenecek Dibini gördükten sonra kendine gelecektir. Tarih tekerrürden ibaret Öğretir Öğretmekle kalmaz

Celladına âşık olmuşsa bir millet… Read More »

Milliyetçilik…

Milliyetçilik… Milliyetçiymiş canım benim Kime göre? Neye göre? Bu benim idealist görüşüm Bu bizim varlık sebebimiz Bu bizim ülkesel yasa ve kanunlarımız derler. …… Derler de derler Sorsan Milliyetçilik ne? Bilmez Desen ki Milliyetcilik ne? Onu da bilmez Konuşur aşağı yukarı Onu bunu ifade eder …… Derler de derler Milliyetcilik ile ulusalcılığı karıştırır Milliyetcilik ile

Milliyetçilik… Read More »

Felsefe…

Felsefe… Herkesçe bilinen, fakat O kelimenin arkasında duran, o mana Herkesçe bir bakış acısının izlerini gizler Saklar, bazense gün yüzü görür en alasından… Felsefe Her canlının dünyayı beş duyusu ile algıladığı gibi Her canlının algıladığını yorumlaması Yorumladığına biçim vermek için, kendince MAYDEMİRCE adlandırdığı o koca gizemdir… Felsefe tek kişiliktir, essizdir Sebepsizce içgüdüsel bir eylem Üçüncü

Felsefe… Read More »

Senaryo da 3 perdeli yapı

Senaryoda 3 Perdeli Yapı

Üç Perdeli Yapı: Üç perdeli yapı modern tiyatroda gözden düşse de senaryo yazımında özellikle kullanılır. Beş perdeli yapıda olduğu gibi ilk perdede teşvik edici bir olayı ihtiva eden karakterlerin ve ortamın kurulması aşaması vardır. İkinci perde yüzleşme ve karşılaşmalardan oluşur. Üçüncü perde ise doruk ve çözümlenmedir. Genel br ölçü olarak 1.perde 30dk., 2.perde 60 dk., 3.perde

Senaryoda 3 Perdeli Yapı Read More »

Senaryo da 5 Perdeli yapı freytag-piramidi

Senaryoda 5 Perdeli Yapı

Beş Perdeli Yapı: 19.yy eleştirmeni Gustav Freytag yunan ve şekspiryen drama üzerine çalışırken beş perdeli bir yapıyı fark etmişti. İlk perde serim, yani karakterlerin ve ortamın tanıtılmasıydı ve kışkırtıcı bir olayla bitiyordu. İkinci perde, kışkırtı olayın doğurduğu problemi daha karmaşık bir hale getiriyordu. Bu perdede ana karakterin problemi çözmek için giriştiği ilk hamleler boşa çıkıyordu.

Senaryoda 5 Perdeli Yapı Read More »

Sekans Yaklaşımı

Senaryoda Frank Daniel’in Sekans Yaklaşımı

Frank Daniel’in Sekans Yaklaşımı: Filmler (yani dijital sinemadan önceki filmler) 8-10 dakikalık bobinler halinde dağıtılırdı. Sinemacılığın ilk yıllarında, senaryo yazarlarından her bobin bitiminde anlatımda doğal bir ara oluşturmaları istenirdi. 1920’lerin sonlarına kadar bu özellikle önemliydi çünkü çoğu sinema salonu sadece bir adet projeksiyon cihazına sahipti ve gösterilen bobin bitince seyirci, makinistin bobin değiştirmesini beklemek zorunda

Senaryoda Frank Daniel’in Sekans Yaklaşımı Read More »

Acının Yeni Adı YÜZSÜZLÜK…

Acının Yeni Adı YÜZSÜZLÜK… Bir gün deseler ki ihmal acıtır, İNANMAZDIM Bir gün deseler ki gözyaşı İHMALDEN diner, SUSARSIN Sığınılan tek şey YALNIZLIK iken, şimdi oldu YETİŞ… Devlet ANA’DIR Devlet BABA’DIR derler Şimdilerde; derler de nerede denilir hale geldik… Bir düşünki düşmanım dediğin gelir, el verir bin kilometreden Düşün ki bilinen en doğru manalar yitirildi,

Acının Yeni Adı YÜZSÜZLÜK… Read More »

İhmalin Yüzü İhanete Çalar…

İhmalin Yüzü İhanete Çalar… Eşit davranmak devletin işidir, her yurttaşına Şan şöhret yönetenden geri kalandır İyilik karşılıksız kullar arasında olur Teslimiyet kul ile tanrı arasındadır Lütuf tanrını takdiri İhmal ise kul işidir Kader tanrı yazgısıysa; insanın insana yaptığı çalar ihanete… Hak edilendir, verdiğinden Adalet ise paylaşımdır var edildiğinden Kişinin eşit olduğundan; bu dünyada… Uzak bakışlar

İhmalin Yüzü İhanete Çalar… Read More »

Göreceli Kavramlar…

Göreceli Kavramlar… Ne garip bir dünya; ne dibi belli ne üstü Neden diyeceksin şimdi Nedeni mi var. Altından bakarsın üstü görünür Üstünden bakarsın altı… Kelimeler havada uçuşuyor Manaları oluşturan onlar iken Şimdilerde manası hariç her şeyi ifade eder olmuşlar Eskiden belli başlı kelimeler vardı “mecazi anlam ifade eden” Ya şimdi normal manayı ifade eden kelime

Göreceli Kavramlar… Read More »

Scroll to Top
Open chat
Merhaba,

Size nasıl yardımcı olabilirim?